11 Aralık 2014 Perşembe

Ruhumuza iyi gelir belki bu tını..

İki can bir olunca, benlik aradan çıkarmış
Gönül sevgiliyi bulunca, kuru dal bile çiçek açarmış...

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Tanımak, söylemek, hissetmek

Anlatacaklarım uzun aslında. Benim hikayemi oluşturan olaylar uzun çünkü. Bu yaralar açılıyor ya içimde boşuna değil.Yalnızım ve bekliyorum öylece içimi döküyorum. Kimileri böyle benim gibi yazarak döker içini kimi ağlayarak kimisi ise dökemez tutar içinde. Tutmuşluğum da olmuştur birden patlamışlığım da. Ama azdır o durumlar. Genelde aklıma geleni düşündüğümü söylerim ben, tutamam içimde. Bazen de sırf kırmamak için susarım, uzun uzun. Altta kaldığımı sansın istediğini düşünsün ben yine de tek kelime etmem. O insanı tartmışımdır gözümde verilecek değer bellidir, güven ve sadakat. Sonrasında da diyeceklerim tükenir bir bir. Bazen de daha yeni tanımaya başlamışımdır veya uzun zamandır vardır ama ben yeni alışmışımdır, ilerleyen zamanlar ne gösterecek bilmeden bağlanırım. Hatta belki bazen sahiplenirim, kıskanırım bilemiyorum. Yazımın başında da dediğim gibi belki de sadece bekliyorum. Hayatımın ilk'i olacak insanı. Tutsun beni kolumdan ve desin ' Sen sevilmeyi hak ediyorsun sevmeyi de. Aynı şekilde bende. Ben bunu hissediyorum sende. Güvenilirlikte var sadakatte, çocuklukta var ciddilikte,  tembellikte var çalışkanlıkta. Fark ediyorum, hissediyorum güzel olacak. Bir birimize bakacağız uzun uzun, anlayacağız birbirizimizi bazen öyle seveceğiz o kadar düşüneceğiz ki kavga edeceğiz bu yüzden. Sen benim için birşeyleri göze alırken ben daha da çok seveceğim seni, bu benim içinde geçerli. Hayallerimiz için çalışacağız hatta bir birimizin hayalleri için. Öyle zamanlar olacak ki deli gibi kıskanacağız birbirimizi. Ama ne olursa olsun bırakmayacağız bitti kelimesi olamayacak..  ' Evet çok oldu değil mi?Daha da var söylemek istediğim aslında. Ben bunları Hayatımın ilk'ine söylerdim. Bulduğumda söylerim :)

19 Nisan 2013 Cuma

14 Nisan 2013 Pazar

Hayal kurmak ile kırmak arasındaki fark tek bir harftir

Gece yastığa başımızı koyduğumuzda çoğumuz aynı şeyi yaparız; Hayal kurarız... İstediğimiz bir eşya, elde etmek istediğimiz bir başarı veya biri'si için tekrarlarız. Belki de günün en tatlı bölümlerinden birisidir.
Kimi zaman gerçekleşeceğini hissederiz. Kimi zamanda zor olsa da uzağında olduğumuzu kabul ederiz. Aslında en zoru ise biri'si için hayal kurmaktır. Çünkü sizi hayal kurmaya itmesi ile hayallerinizi kırması arasındaki o çizgiler çok yakındır birbirine. Kurmak ve kırmak aynen böyle tek bir harf, gerçekte de harf yerine bir davranış bir söz yeterlidir hayal kurmanız ile hayallerinizi kırılması için.
Hayal kırıklığınız..
O hayal kırıklıklarınız öyle bir batar ki yüreğinize ta ki yeniden bir mutluluğun peşinden koşmaya başlayana kadar. Bir döngünün içindeyiz kurmak ve kırmak üzerine kurulu...

7 Nisan 2013 Pazar

Öncesi Olmak

Artık o kadar kolaylaştı ki bir insanı yüzüstü bırakıp gitmek aklım almıyor nasıl bu kadar rahat olabilir bir insan? Güvensizlik, sevgisizlik, öfke,bencillik ele geçirmiş benliğimizi. Aslında hala çoğunluk iyi bir temele dayanan güzel ilişkiler istiyor ama uygulama yok.
Hayallerimde sadece koşulsuz güvenebileceğim, sırtını bana dönmeyen, güvenen bir insan olması. Artık zorlaştı herkesin önce 'ben' dediği bir dönemde birsinin öncesi olmak...

31 Ağustos 2012 Cuma

vurgunmetre

Kimse yakınımda değil hiç kimse. Sesimi duyurabildiğim her yerde kimsecikler yok. Issızlaştı tenhalaştı çevrem, yüreğim...
Elimi uzattığımda ulaşabileceğim insanlar yok artık. Elimi uzattığımda ulaşabileceğim tek şey yalnızlığım. Kimse yanındayım demesin dese de gerçeği değiştiremez. Yediği vurgunlardan bunalmış, sonrasındaki acıya hapsolmuş bir ruhun yanında kimse olamaz olmakta istemez. Kendimi yeni sayfalara atana kadar yeni insanlar ve yeni duygular bulamaz beni karanlığımda. Kimse zorlamasın..